Prag....Çekçe adı ''Praha.''Adeta büyülü ,buram buram tarih ve sanat kokan bu şehirde unutulmaz bir tatil geçirmek için her türlü imkan vardır.2.dünya savaşında direnmeden teslim olan tek şehir olması nedeniyle mimarisi hiçbir yıkıma uğramadan günümüze kadar gelmiştir.Bunedenle Prag, geniş bir kitle tarafından dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak gösterilir. ''100 kuleli Şehir'', "Altın Şehir", "Doksanların Sol Bankası", "Masal Şehri", "Şehirlerin Anası" ve "Avrupa'nın Kalbi" gibi isimlerle de anılır.
İlk gün ya uçaktan indiğiniz gibi havaalanında turist information dan ya da otelinizden harita temin edin.Şehir fazla büyük olmadığı için genelde heryer merkezelere yakın sayılır.Biz herzaman için yürümeyi seçmişizdir.Şehirde her adımda bir durup yapıları inceleyecek ve fotoğraflıyacaksınız.Yürüyerek gezebileceğiniz en rahat yer.Bununla beraber metro ve tramvay hatlarını kullanarak heryere erişebilirsiniz.Oldukça da ucuz.Biletler yaklaşık 80 kuruş.
Pass card alabilirsiniz.Birincisi Prague Card.Ulusal müze,kale gibi birçok yeri dörtgün boyunca ücretsiz gezebilir, havaalanından aktarma yapabilirsiniz.Ancak şehiriçi ulaşımı kapsamaz.İkincisi Prague Pass.Şehir içi ulaşım için üç gün boyunca kullanabilir müzelere giriş yapabilirsizniz.
Bizim kaldığımız otel 'Vaclav (Wenceslas Meydanı) Meydanı'nda ulusal müzenin solundaydı.Arka tarafında bahçesi mevcut olup,hava güzelse kahvaltı yapabildiğiniz,yemek yiyerek içkilerinizi yudumlayabildiğiniz bir yer.Kısacası yeri de itibariyle biz çok memnun kaldık.Aslında böyle gezilerde otel çok önemli değil benim için.Kaldığım yer merkeze yakın olsun , tuvalet ve duşu içinde olan bir oda olsun yeterli.Çünkü sabah çıkıp, gece gelebiliyorsunuz otele.
Hotel Musketyr |
Wenceslas Meydanı
Yolumuza eski şehir(stare mesto) tarafından devam ediyoruz.Prag’ın en ünlü Eski şehir meydanında sekiz kule tarafından çevrilmiş ,tam ortasında ülkenin en ünlü ilahiyatçısı Jan Huss’ın heykeli vardır.Trafiğe kapalı caddede sadece bikaç fayton vardır.Masaları sokaklarda olan cafeler,restorantlar kalabalık turistlerle doludur. ilk girişte astronomik saat göreceksiniz.Saatin mimari Jan Huss işi bitince kral tarafından kör edilmiş.Huss bunun üzerine saatin üzerinden atlayarak intihar etmiş.Daha sonra onarılan saat üzerinde 12 Havari Heykeli vardır.Zamanı hem bohemya usulü hemde günümüz rakamlarıyla gösterir.O dönem Prag halkının büyük korkuları olan Türk istilası(elinde sazla sefahat ve zevki temsil eden heykel),ölüm,açgözlülük,kibir dört heykelle temsil edilmiş.En büyük özelliği zamanın dışında ,burçları ve günleride göstermesi.
Bir diğer görülmesi gereken Yahudi mahallesi.Dünyanın en eski yahudi mezarlığı müze haline getirilmiş.20.000 yahudi burda gömülmüş.İçeri ziyaret etmek isteyen erkeklerden başlarının örtülmesi isteniyor.Bunun için herhangibir şapka kullanabilirsiniz.Kapıdada kağıttan şapkalar satılmakta.
Şehirlerde en çok sevdiğim yerler köprülerdir. Geçerken durup şöyle bir baktığınızda, altından deli gibi coşan suyun hareketliliğine,canlılığına kapılır yüreğiniz. İki yanınızda da ayrı kalmış kara parçalarını tutup kollarınızla birleştirirsiniz adeta.Hiçbir yönü seçmenize gerek kalmaz ,çok nettir köprünün üstünden dünya.Prag’taki Charles Bridge(Karel köprüsü) de aynı duyguları uyandırdı bende.Karel köprüsü ‘görülmezse olmaz’larındandır Prag’ın.Vltava nehri üstünde Eski şehirle Küçük mahalleyi birbirine bağlar.Üzerinde bulunan 33 adet heykel ile ihtişamlı bir görüntüye sahiptir.Bu heykellerin orjinalleri başta bahsettiğim ulusal müzede El Yazmaları Galerisi bölümünde yer almaktadır.Köprünün üzeri sokak sanatçıları,ressamlar satıcılarla doludur.Sokak sanatçısı ile tabir ettiğim şarkıcılar gerçek birer sanatçıdır.Müziklerini dinledikçe yanlarından ayrılamıyacaksınız.İlk girişte konser veren bir grup,biraz ilersinde kör bir kadının sesi,daha ilerde kuklalarla gitar çalan gencin söylediği melodiler halen kulaklarımda….Bu köprü de romantizmi yaşar,sanatla coşarsınız.Gece ayrı renk katar insana ,gündüz ayrı….
Nehrin karşı tarafında genellikle turların başlangıcı olan Prag Kalesi ve Avrupa nın en görkemli katedrali Aziz Vitus bulunmaktadır.Kale deyince hemen aklınıza surları getirmeyin,yanılırsınız.Değişik binalardan oluşan bir yapı burası.Gitmeden önce kale hakkında çok bilgi edinememiştik.Derken Türk rehberin turdakilere, kalenin tarihini anlattığını duydum ve eşim Kerem’e ‘’Çaktırmadan gelde bizde arada kaynayalım demiştim’’sessiz bir şekilde.Yada ben sessiz olduğumu zannediyordum ki arkamdan bir gülme sesi duyuldu.’’Buyrun gelin,dinleyin’’dedi saçlarını toplamış bir çocuk .Tabi biz de hepbirlikte gülme krizine girdik ama kalenin tarihinide öğrenmiş olduk. Prag kentinin tarihi 9.y.y. daPrens Borijov'un kurduğu bu kale ile başlıyormuş. Kale, Prag'ın meşhur Vltava nehrine yüksekten bakıyor.
Yolmuza devam ettiğimizde kendinizi peri köyünde bulabilirsiniz.Dar bir sokakta eskiden ev olan minyatür binalar çıkıyor karşımıza.Kendinizi ‘Güliver devler ülkesinde’ki gibi hissetmeniz gayet normal olacak.Buraya ‘’Altın Yol ‘’deniyor.Şirin görünümü olan bu mahalleye girmek ücretli.Burda çeşitli hediyelik eşyalar,aksesuarlar bulabilirsiniz.Saat:18:00 den sonra giriş ücretsiz.Ancak dükkanlar kapanıyor.
Çok sevebileceğiniz ,hayalinizdeki çiçek bahçelerinin ,yeşilliklerin,huzurun,insanı dinlendiren manzarının bulunduğu yerlerden biri Petrin bahçeleri.Petrine çıkmak için ister feniküler kullanabilir,isterseniz güzel bir parktan yürüyerek çıkabilirsiniz.(Parka girmeden önce yer alan kafelerde espresso seviyorsanız içmenizi tavsiye ederim.)Burda ata binebilir,çiçeklerle dolu parklarda oturabilir,çimlerin üzerinde uyuyabilirsiniz bile.Bir okadar sakin ve sessiz.Ancak bu söylediklerimi Eyfel kulesinin küçüğü de denilen Petrin kulesine çıktıktan sonra yapmanızı tavsiye ederim.299 merdiven çıkarak tepeye ulaşıyorsunuz.Muhteşem bir manzara ile karşıltığınızda ‘yorulduğuma değdi’ diyeceksiniz.Prag kenti tümüyle ayaklarınızın altında.Etrafta eğlenmek için komik aynaların ve labirent yolların olduğu yerleri tercih edebilirsiniz.
PETRİN KULESİ |
GİNGER |
Son olarakta nehir gezisine çıkıyoruz.Rehber eşliğinde Prag ın tarihini dinleyerek,Vltava nehrini geziyoruz.Bu arada rehber Pragta su içmeyin bira için diye tembih ediyor.Evet yanlış okumadınız.Çünkü ülkenin en ucuz içeceği bira ve şarap.Su pahalı olduğundan özenle saklamanızı öneririmJ
Nehir kıyısında ‘Lavka’ denilen yerde yemek yiyebilir ve birşeyler içebilirsiniz.Manzarasıda bir okadar güzel olan mekanda garsonlar sizi sıkmıyor.Rahatça oturup istediğiniz zaman sipariş verebiliyorsunuz.Hemen yanında da ünlü kulüpleri bulunuyor.Ancak buraya girmek için bir hayli sıra beklemeniz gerekecektir.
Lavka dan manzara
Alışveriş
Pragta eski şehir meydanına yakın Stare Mesto pazarı kuruluyor.Eve giderken götürebileceğiniz hediyeleri burdaki Pazar ve dükkanlardan alabilirsiniz.Birçok tahta oyuncaklar,seramikler,porselenler göreceksiniz.Ancak ilk gördüğünüz eşyayı hemen alayım demeyin.Aşırı Serbest Pazar sistemi hakim olduğundan yandaki satıcıda aynı şey çok daha ucuz olabiliyor. Prag diyince akla gelen içki Becherovka. Becherovka da hediyelik içki setlerinin gözdesi. Ayrıca küçük şişelerde de ucuza satılmakta.En ünlü hediyelik eşyalar Bohemya cam ve kristallerdir.
Bir günde Prag için
Haritayı elinize aldığınız gibi ilk yapmanız gereken Mustek durağına gitmek.Burdan Eski şehir meydanına yürümek 5 dak.alacaktır.Astronomik saatin yer aldığı meydan turistlerin en uğrak yeridir.Bu meydana yakın Yahudi mahallesinden geçerek en eski yahudi mezarlığını görmüş olursunuz ve Prag kalesine doğru devam edersiniz.Prag kalesinden inerken ‘Altın Yolun’ olduğu yeri tercih edip Fransız Kafka nın yaşadığı evi görebilirsiniz.Son olarakta Charles Bridge köprüsünde gidip yürüyüş yapabilirsiniz.
Ulaşım
20 km uzaklıktaki Ruzyne Havaalanından taksiyle gelecekseniz fiyatı önceden konuşun,taksiler pahalı.Kapıya servis yapan servis otobüsleride var.(www.pragueairport-shuttle.com). Tren tercih edebileceğiniz ulaşım aracı olabilir.
Metro:3 hattan oluşuyor.Hat A (Yeşil renk)Skalka-Dejvicka istasyonu.Hat B:(Sarı Renk)Cerny-Zlicin istasyonları .Hat C:(Kırmızı renk) Nadrazi Holesovice-Haje İstasyonu.Sabah 5 ile gece 12 arası çalışıyor.
Tramvay:Sabah 4.30 ile 24:00 arası çalışmaktadır.
Metro ve tramvay hatlarını kullanarak heryere erişebilirsiniz.Oldukça da ucuz.Biletler yaklaşık 80 kuruş.
Pass card alabilirsiniz.Birincisi Prague Card.Ulusal müze,kale gibi birçok yeri dörtgün boyunca ücretsiz gezebilir, havaalanından aktarma yapabilirsiniz.Ancak şehiriçi ulaşımı kapsamaz.İkincisi Prague Pass.Şehir içi ulaşım için üç gün boyunca kullanabilir müzelere giriş yapabilirsizniz.
Yeme içme:
Yeme içme:
Prag mutfağının yemek kültürü et ve şarküteri ürünlerine (özellikle tavşan ve ördek üzerine) dayalıdır.Genelde az pişmiş etler,gulaş,rosto,av etleri, dana biftekler hemen her restaruantta kolayca bulabilirsiniz.Eğer alıştığınız tatda ısrarcı iseniz şehirde bulunan pizzaria'larda güzel italyan usulü ince hamur pizza ve ev şarabının tadını çıkarabilir,Mc Donald’s,Pizza Hut gibi evrensel lezzetlerden yararlanabilirsiniz. Prag'da iken biraların tadına bakmanızı tavsiye ederim. En ünlü çek biraları, Budvar,Plzeosky Prazdroj,Staropramen.Ayrıca Becherovka adındaki Karlovy Vary kökenli "milli içkileri" tarçın ve karanfil aromalı bir likör. Her yerde kolayca bulabilirsiniz.
Kampa Park:Bir yanda Karel köprüsünün manzarası bir yanda eski fabrikadan bozma olağanüstü dekor.Yemekleri uluslararası zengin mutfaklardan oluşuyor.
Allegro: Vltva nehrine karşı akdeniz ve İtalyan yemekleri sunan mutfağından çok memnun kalacaksınız.
Bellevue:Eski şehirde kale manzarası eşliğinde güzel restaurant.
U modre Kachnicky:Çek usulü ev yemeklerini yiyebileceğiniz bir mekan.
Ünlü içkileri:Becherovka,Budvar,Plzeosky,Prazdroj,Staropramen.
Bilmeniz gerekenler:
Ulusal müzeye ayın ilk pazartesigünü ücretsiz girebilirsiniz
Pazartesi günü antik yerler,kaleler ziyarete kapalıdır.
Alışveriş Merkezleri 19:00 a kadar açıktır.Cumartesi dükkanlar genelde 13:00 kadar açıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder